Vasiyetname, kişinin ölümünden sonra malvarlığı üzerindeki tasarruflarını içeren hukuki bir belgedir. Üç tür vasiyetname vardır: 1) Resmi vasiyetname: Noter huzurunda, iki tanık eşliğinde düzenlenir. 2) El yazılı vasiyetname: Vasiyetçinin kendi el yazısıyla yazılmalı, tarih (gün, ay, yıl) atılmalı ve imzalanmalıdır. 3) Sözlü vasiyetname: Sadece olağanüstü durumlarda (yakın ölüm tehlikesi, salgın hastalık, savaş gibi) başvurulabilir, iki tanık huzurunda yapılır ve sonrasında yazıya dökülüp mahkemeye sunulmalıdır. Vasiyetnamenin geçerli olması için vasiyetçinin 15 yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip olması, vasiyetnamenin kanunun öngördüğü şekilde düzenlenmesi ve içeriğinin hukuka ve ahlaka aykırı olmaması gerekir.

Mirasın reddi, mirasçının miras hakkından vazgeçmesidir. Özellikle miras bırakanın borçlarının varlığı durumunda, mirasçı mirasın kendisine yük getireceğini düşünüyorsa mirası reddedebilir. Mirasın reddi, ölümü öğrendikten sonra üç ay içinde, mirasçının yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine yazılı başvuru ile yapılır. Mirasçı, mirasa ilişkin herhangi bir tasarrufta bulunmadıysa (mirasçılık belgesi çıkartmak, miras konusu mallara el koymak veya miras borcunu ödemek gibi) ve üç aylık süre içinde mirasın reddini talep ederse, mahkeme mirasın reddine karar verir. Mirasçı, bu ret işlemiyle mirasçılık sıfatını kaybeder, sanki hiç mirasçı olmamış gibi kabul edilir ve miras payı diğer mirasçılara geçer.

Saklı pay (mahfuz hisse), kanunda belirtilen bazı mirasçıların miras payının, miras bırakan tarafından serbestçe tasarruf edilemeyen kısmıdır. Saklı pay sahibi mirasçılar ve oranları: Altsoy için yasal miras payının 1/2'si, anne baba için 1/4'ü, kardeşler için 1/8'i ve eş için birlikte bulunduğu mirasçılara göre değişen oranlardır. Miras bırakan, vasiyetname veya miras sözleşmesiyle ya da sağlararası işlemlerle bu saklı payları ihlal eden tasarruflarda bulunursa, saklı pay sahibi mirasçılar tenkis davası açabilir. Tenkis davası, mirasın açılmasından itibaren 1 yıl içinde, miras bırakanın tasarrufundan haberdar olunmasından itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Dava, saklı payın korunması için tasarrufun indirilmesini amaçlar.

Miras paylaşımı davası (izale-i şüyu davası), mirasçılar arasında anlaşma sağlanamadığında, terekeye dahil malların paylaşılması için açılan davadır. Dava, herhangi bir mirasçı tarafından, miras bırakanın son yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde açılır. Davanın açılabilmesi için öncelikle mirasçılık belgesi alınmalıdır. Dava dilekçesinde, mirasçılar, paylaşılacak mallar ve varsa özel paylaşım talepleri belirtilir. Mahkeme, terekeye dahil malların niteliğine göre, mümkünse aynen taksimi, mümkün değilse satış yoluyla paylaşımı kararlaştırır. Aynen taksim, her mirasçıya belirli malların özgülenmesiyle gerçekleşir. Satış yoluyla paylaşımda ise, mallar açık artırmayla satılır ve elde edilen para mirasçılar arasında paylaştırılır. Paylaşım kararının kesinleşmesiyle, her mirasçı kendi payına düşen mallar üzerinde tam mülkiyet hakkı elde eder.